Aslı ve Efe kanepede birbirlerine sarılmış, oturmaktadırlar.
Efe: Ben.. Ben bunca yıl hep.. Hep bu anı bekledim. Hep.. Hep seni görebilmek için dayandım.. Nefes alabiliyorsam hala, senin yüzünden.. Sen.. Sen benim sebebimsin.
Efe, Aslı’nın saçlarını öper.
Aslı: Artık rüyalarda görüşmeyeceğiz, değil mi?
Efe: Hayır.
Aslı: Gitmeyeceksin de..
Efe: Gitmeyeceğim..
Aslı: Söz ver bana.
Efe: Söz.. (Aslı’nın saçlarını öper). Söz melek yüzlüm, söz . Hiçbir yere gitmeyeceğim. Hep burada kalacağım. (Sesini kısarak) Ne kadar kalabilirsem..
Aslı: Sana bir şey soracağım.
Efe: Ee, çalıştığım yerden sor.
Aslı: Yaa.. Dalga geçme.
Efe: (Gülümseyerek) Sor güzelim, sor.
Aslı: Niye yaptın bana bunu?
Efe: Neyi?
Aslı: Ya, neden gelmedin? Bak şu yüzden gelmedim de, bir daha sana söz veriyorum, yemin ederim sormayacağım sebebini.
Efe: Güzelim sonra konuşalım, bak, sırası değil şimdi.
Aslı: Hayır, tam da sırası.
Efe: Aslı sonra…
Aslı: Hep bunu düşünüyorum.. Yani seni bulduğum günden, hafızanı kaybetmediğini öğrendiğim günden beri hep bunu düşünüyorum. Ne zaman sonra?
Efe: Sonra güzelim. Bak, sen kaç gündür doğru düzgün uyumadın, adam gibi dinlenmedin, hiçbir şey yemedin.. Yatıp dinlenmen lazım, değil mi?
Aslı: Yaa..
Efe: Öyle ya ma yok. Hem bak elimde çok acayip bir masal var, yani anlattığım iflah olmuyor, anında tık düşüyor böyle. Bir anlatırım valla gözünü sabah açarsın.
Aslı: Hmm, biliyorum ben. Masalı anlatıp, uyutup, kaçacaksın beni değil mi?
Efe: Cık. O masalı anlatacağım, sen uyuyacaksın, sonra bir uyanacaksın, bir bakacaksın ki aa ben yine ordayım.
Aslı: Söz ver..
Efe: Söz. Söz güzelim, söz.
Aslı: Tamam. O zaman anlat masalını, unutturamazsın ama, gene konuşacağız.
Efe: Tamam.
Aslı, Efe’nin kucağına yatar.
Efe: Efendiiim.. Şimdi bir tane kız varmış..
Aslı: Hmm, biliyorum ben o masalı.. Menemenli uyuyan kızı anlatacaksın.
Efe: Ya bir kere daha Men demeden sen uyuyakalmıştın.
Aslı: Doğru.. E hadi o zaman anlat, bu sefer sonunu öğreneyim.
Efe: Mümkün değil. Olmaz.. Yani ben anlatsam da sen sonunu öğrenemezsin çünkü o büyülü masal, daha sonunu duyan olmadı.
Aslı: E sen nasıl öğrendin peki?
Efe: Eee.. Ben bu işe yıllarımı verdim kızım, işimden ayrıldım.
Aslı: Tamam. Ne anlatacaksın peki?
Efe: Eee.. Uyduracağız bir şeyler.. Dur bakayım..
Aslı: Eşek herif. Aklında bir şey yok değil mi, atacaksın yine?
Efe: Bak valla yoktu ama sen eşek dedin tamam her şey oturdu.
Aslı: Hmm.. Menemenli bir kız varmış..
Efe: Iııhh. O kız Menemenli değilmiş canım bir kere, Seferihisarlıymış.
Aslı: Hmm.. Adını neymiş peki kızın?
Efe: O kız da değilmiş, o bir eşekmiş. Evet, o bir eşekmiş. Yani kimse ona bir isim koymadığı için o bir eşekmiş. Eşek diyeceğiz ona.
Aslı: Hmm, peki ne iş yapıyormuş eşek?
Efe: Ee, tapu kadastroda çalışıyormuş. Ama sen böyle yaparsan olmaz ki yani.
Aslı: Tamam sustum, hadi anlat.
Efe: Efendim, bizim eşeğimiz mandırada çalışıyormuş. Oldu mu?
Aslı: Oldu.
Efe: Mandırada süt ve süt ürünlerinden mesul bir müdürmüş. Oldu mu?
Aslı: Oldu.
Efe: Neyse.. Efendim, bizim eşeğimiz bir gün çıkmış yola, vurmuş semeni sırtına; yürümüş, yürümüş, yürümüş.. Tak, bir yol ağzına gelmiş. Orda kurtla karşılaşmış. Kurt buna demiş ki eşek kardeş, eşek kardeş, benim senden bir isteğim var. Hayırdır inşallah demiş bizimki, neymiş bakalım derdin kurt efendi demiş. Kurt da demiş ki ya gel bir oturalım şurda bir, anlatırım ben sana, ama bir şeyler içelim demiş. Oturmuşlar, yemişler, içmişler.. Böyle birbirlerine baya baya bir ısınmışlar. Neyse.. Sonra kurt demiş ki, ya eşek kardeş, benim aşık olduğum bir kız var demiş. Eşek de demiş ki, kurt kız mı? Yok demiş, insan kız. Aa, eşek şaşırmış. Nasıl olur ya, demiş. Kurt anlatmaya başlamış.. Bir gün Seferihisar’a indim, dolaşıyorum, açlıktan karnım zil çalıyor, yani ne yesem, ne yesem diye aranıyorum, bir baktım bir tane kız demiş. Tam atlayacağım, onu tam parçalayacağım demiş.. Ama kız.. Kız bir yüzünü dönmüş, dona kalmış.. Çünkü, o kız o kadar güzelmiş, o kadar güzelmiş, o kadar masummuş ki (Efe, Aslı’nın saçlarını öper), kurt ona aşık olmuş. Ne yapacağını şaşırmış kurt. Ama takip etmiş, nerde yaşadığını, ne yaptığını falan her bir şeyini öğrenmiş. Kurt kıza çok büyük aşık olmuş. Ama imkansız aşk tabii.. Biri serseri bir kurt, nerde yaşar, ne yer, ne içer belli değil. E, kız.. Kız Seferihisar’ın en güzel kızı.. Ha bir şey değil, derdini de anlatamıyor kurt. Kızın etrafında dolanıyor, dolanıyor ama bir türlü açılamıyor. Neyse, kurt demiş ki eşeğe, eğer sen bana yardım edersen, ben çıkarım onun karşısına, ilan-ı aşık ederim demiş. Yoksa tek başıma çıkamam demiş, kız beni görürse korkup kaçar demiş. Eşek önce olmaz molmaz demiş ama kurt allem etmiş, kallem etmiş kandırmış eşeği. Eşek de ona demiş ki, bak demiş, ben zamanında çok aşık oldum, çok süründüm, o yüzden sana yardım ediyorum demiş. Kurt he he falan demiş. Neyse, bunlar çıkmışlar yola.. Ondan sonra..
Aslı uyumuştur. Efe Aslı’yı kucağına alıp yukarı çıkarır. Aslı'yı yatağına koyar, yanına oturup, saçlarını okşar.
Efe: Bunlar beraber çıkmışlar yola, sonra evin önüne gelmişler. Kurt ağacın arkasına saklanmış, kızın çıkmasını beklemişler. Bir süre sonra hop, kız pencereye çıkmış. Kurt hemen seslenmiş çıktı çıktı diye. Eşek bir dönmüş.. Aaa.. O da ne.. Yıllar önce aşık olduğu kız karşısında değil mi? E, bu arada tabii kurt ağacın arkasından sesleniyor, hadi konuş, anlat ona nasıl aşık olduğumu diye.. Ama eşek ne yapacağını şaşırmış tabii.. Bir yandan hayatının aşkı, bir yandan yardım etmeye söz verdiği kurt. Kurt da kurt tabii, hemen anlamış aralarında bir şey olduğunu. Demiş, söyle bakalım, ne geçti aranızda.. Eşek yok mok diyor ama ıııh, kurt zorlamış, zorlamış eşek sonunda itiraf etmiş kızı eskiden sevdiğini. Ama demiş ki çok uzun zaman önceydi ya, artık hiç sevmiyorum ben bu kızı demiş. Hala aşıkmış oysa. Sırf.. Sırf bildiği için susuyor, öldüğü için susuyormuş. O yüzden çekip gitmiş seneler önce. O yüzden dönememiş geri.. Ama sonunda içini yakıp kavuran aşkına teslim olmuş.
Kızın elini tutmuş, her şeyi itiraf etmiş. Bir tek öleceğini söylememiş. Ama sana geldim demiş, bir daha hiç bırakmayacağım seni.. Gözümün önünden hiç ayırmayacağım.. Ne kadar zamanı kaldıysa, sevgilisiyle geçirecekmiş. Çünkü hayatı boyunca sevdiği tek kadın Aslı’ymış. Tek aşkı O’ymuş.