Efe: Aslı’cım, aşkım, bir tanem, sevgilim,balım. Aman da aman benim güzelim ders mi çalışırmış. Okulunu birincilikle mi bitirirmiş. (Efe Aslı’nın önünde diz çöküp aldığı çiçeği gösteriyor.) Affettin mi beni ?
Aslı: Balkondan mı getirdin bunu?
Efe: Olur mu aşkım. Ben bunu gittim sırf senin için çiçekçiden aldım ya… Aslında gül alacaktım. Ama bak bunun saksısı var. İstediğin zaman kafama vurursun diye şey ettim...
Aslı: ( sinirli bir şekilde efe’nin elinden çiçeği alıp, masaya koyuyor.) Çok iyi düşünmüşsün canım. Aferin, sağol.
Efe: Dur daha bitmedi. Ayrıyetten yanında çok şahane bir porsiyon profiterolümüz var. Zihnimiz açılsın diye. O güzel zihnimiz.
(Aslı profiterolü de çiçeğin yanına koyuyor.)
Efe: Yine bitmedi. Yanımızda bir avuç okunmuş pirincimiz var. (Efe pirinçleri Aslı’nın başına döküyor.)
Aslı: Bitti mi?
Efe:Hayır bitmedi. Ayrıyetten bir lolipopumuz (sonunda Aslı gülüyor.)
Efe: Ohh yaa. Valla bir an hiç gülmeyeceksin zannettim sevgilim yani…hani lolipoptan sonra başka bir şey yoktu.
Aslı: Bakıyorum da keyfin pek yerinde. (Efe Aslı’nın yanına oturuyor.)
Efe: Nasıl olmasın aşkım ya..ilk partiyi verdik. Herkes çok beğendi yemekleri filan. Hastalanan yok, midesi bulanan yok, cırcır olan hiç yok.
Aslı: Hee ondan yani.
Efe: Aaa olur mu? Sen yanımdasın ya.
Aslı: Pekte yanında sayılmam aslında.
Efe: nasıl yani?
Aslı: Öyle ders çalışmaya geldim, biliyorsun.
Efe: Tamam. Ben de birlikte çalışırız diye geldim.
Aslı: Birlikte mi?
Efe: Evet. Bak mesela biz ne zamandır anatomi filan çalışmıyoruz? Sen kasları filan unutmuşsundur yani.Bir hatırlayalım onları.
Aslı: Bana bak…
Efe: Bakıyorum..
Aslı: Sen bak bakıyım bana..
Efe:bakıyorum..
Aslı: sakın.
Efe: Sen gel bakıyım buraya (Efe Aslı’yı kucağına alıyor.)